Yrd.Doç.Dr.Mithat Arman Karasu'nun Gazi Üniversitesi İİBF Dergisinde yayımlanan yazısındandır.
Lütfen her türlü paylaşımınız için blogu kullanın.
Aşağıdaki yayının tamamına şu adresten ulaşılabilir :
http://iibfdergisi.gazi.edu.tr/index.php/iibfdergisi/article/viewFile/531/500
6360 SAYILI BÜYÜKŞEHĠR BELEDİYE KANUNU VE OLASI ETKİLERİ
-ŞANLIURFA ÖRNEĞİ-
...
6360 sayılı Büyükşehir Belediye Kanunu Türk Kamu Yönetimi'nde önemli değişiklikler yapmaktadır.
Öncelikle büyükşehir belediyelerinin bulunduğu kentlerde il özel idareleri ve köylerin tüzel kişiliği kaldırılmaktadır.
Belediye sınırları ile kentin mülki idare sınırları aynı olmaktadır.
Böylelikle, büyükşehirler bütünşehirlere dönüştürülmektedir.
Merkezi idarenin temsilcisi olan valinin denetleyici rolü tartışmalı hale gelmektedir.
...
GİRİŞ
1960'lı yıllarda iç göçle başlayan Türkiye'deki kentleşme süreci, günümüzde büyük ölçüde tamamlanmış bulunmaktadır. 1960 yılında % 32 olan toplam nüfus içindeki kentli nüfusun oranı, 1980 yılında %44'e, 2010 yılında % 77'e ulaşmıştır. Kentsel nüfus artışının çoğu büyük kentlerde gerçekleşmiştir.
Türkiye'de küçük ve orta ölçekli kentlerde nüfus artışı sınırlı iken, büyük kentlerin nüfusu katlanarak artmıştır. 1970 yılında nüfusu 3 milyon olan İstanbul'un günümüzdeki nüfusu 12 milyona ulaşmıştır. Benzer biçimde, 1970 yılında Ankara 2 milyon, İzmir 1,4 milyon nüfusa sahip iken, 2012 yılında Ankara 5 milyona, İzmir ise 4 milyona yaklaşmıştır (tuik.gov.tr., 04.04.2013).
Bu nüfus artışlarını iç göçle açıklamak mümkündür.
Gerek sahip oldukları nüfus miktarı gerekse ekonomik ve sosyal gelişmişlik düzeyleriyle büyük kentlerin Türkiye'de kentsel yaşamın merkezinde yer aldığını söylemek yanlış olmayacaktır. Bu durum büyük
kentlere yönelik özel yönetim biçimlerini zorunlu kılmaktadır. 1982 Anayasası’nın 127. maddesinde yer alan; “büyük yerleşim merkezleri için özel yönetim biçimleri getirilebilir” şeklindeki hüküm,büyük kentlerde farklı
yönetim biçimlerinin kurulması için gereken hukuki zemini sağlamıştır.
1984 yılında çıkarılan 195 sayılı KHK büyükşehir belediyeleri konusunda Cumhuriyet tarihindeki ilk hukuki düzenlemedir.Bu KHK ile İstanbul, Ankara ve İzmir'de büyükşehir belediyeleri kurulmuştur. 195 sayılı
KHK daha sonra çıkarılan 3030 sayılı Büyükşehir Belediye Kanunu ile değiştirilmiştir (Çınar, Çiner ve Zengin, 2009: 38-40).
Adana 1986’da, Bursa, Gaziantep ve Konya 1987’de, Kayseri ise 1988’de büyükşehir belediyesi olmuştur. Böylece büyükşehir belediyesi sayısı 8’e çıkmıştır. 1993 tarih ve 504 sayılı KHK ile Mersin, Eskişehir, Diyarbakır, Antalya, Samsun, İzmit ve Erzurum büyükşehir haline gelmiştir. Bu kentlere 2000 yılında çıkarılan 593 sayılı KHK ile Adapazarı katılmıştır.
6360 sayılı On Üç İlde Büyükşehir Belediyesi ve Yirmi Altı İlçe Kurulması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunla yapılan değişiklikle, mevcut 16 büyükşehir belediyesine 13 kent daha eklenmiştir (R.G. 06.12.2012, No: 28489).Son olarak 6360 sayılı Kanunda, 6447 sayılı Kanunla yapılan bir değişiklikle Ordu kenti de büyükşehir haline getirilmiştir (R.G. 22.03.2013, No: 28595).
Böylece büyükşehir belediyesi statüsüne sahip belediye sayısı 30'a ulaşmış, toplam ülke nüfusunun % 77'si büyükşehirlerde yaşar hale gelmiştir.
6360 sayılı Kanunla il özel idarelerinin % 37'si, belediyelerin % 55'ü, köylerin % 49'ü kaldırılmaktadır. Bu açıdan bakıldığında, 6360 sayılı Kanun ülkemizin yerel yönetim sistemi bakımından önemli bir değişim anlamına gelmektedir.
6360 sayılı Kanun'un ele alınacağı çalışmada öncelikle Kanun'un neden olduğu değişikliklere kısaca yer verilecektir. İkinci bölümde, 6360 sayılı Kanunla büyükşehir belediyesi haline gelen Şanlıurfa kentinde bu Kanun'un neden olacağı olası değişiklikler idari ve mali, sosyal ve kültürel, siyasi olarak başlık halinde incelenecektir. Çalışmanın amacı 6360 sayılı Kanun'un neden olacağı olası idari, sosyal, kültürel ve siyasi değişiklikleri Şanlıurfa özelinde incelemektir. Bu sayede hem Kanun'un ilk yerel seçimlerle uygulamaya
konmasıyla ortaya çıkabilecek olası sonuçları hakkında fikir yürütülebilecek hem de Şanlıurfa'nın büyükşehir olmasının kamuoyunda yarattığı etkileri inceleme imkanı doğacaktır.
Bu çalışmada, 6360 sayılı Kanun esas alınmıştır. 6360 sayılı Kanunda değişiklik yapan, 6447 sayılı Kanun bu çalışmanın kapsamı dışındadır. Çalışmada bütünlüğün bozulmaması ve 6447 sayılı Kanun'un, Ordu kentini büyükşehir yapmak dışında,6360 sayılı Kanunda esaslı bir değişiklik yapmamış olması bu durumun gerekçesini oluşturmaktadır.
...
Sayın Karasu'ya teşekkür ve saygılarımızla.